Tuesday, October 8, 2013

Konfor ve Eğlence


Bebek Telsizi : Hayatı kolaylaştıran ürünlerden biri. Eğer imkan bulursanız yurt dışında çok daha ucuz elbette. O nedenle ilk aldığımız şeylerden biriydi. İyiki almışız, hep kullanıyoruz. Alırken ilk zamanlar lazım olmaz, nasılsa bizim odada uyuyacak diye düşünmüştüm. İyi de bebekler hep uyuyor, zaten daha çok gündüz lazım oluyor :) Bu sayede yatağında uyumayı öğrendi. İçim rahat mutfağa da gidiyorum, odada Tv de izliyorum, radyo da dinliyorum. Yakında kendi odasına koyduğumuzda geceleri de içim rahat edecek. Biz Amazon'dan kullanıcı yorumlarını inceleyerek Vtech marka almaya karar verdik. Telsizler daha çok sinyali alabildikleri alanın genişliğine göre değerlendiriliyor. Eviniz çok büyük, bahçeli falan bir evse kafa yorabilirsiniz ama diğer türlü sıradan bir dairede oturuyorsanız zaten rahat çekiyor. Bir de frekans karışma meselesi var sanırım, onu da kullanıcı yorumlarını araştırarak anlayabilirsiniz. Bizim seçtiğimiz telsizin artı bir özelliği şöyle; gerekirse düğmesine bakarak siz de bebeğinize sesinizi duyurabiliyorsunuz. Henüz gerek duymadık, belki biraz daha büyüyünce "şimdi geliyorum, buradayım" diyerek sakinleştirmek amaçlı kullanılabilir :)



Otomobil Güneşliği : Hiç akıl edememiştik elbette :) Ama arabada gündüz güneş, akşam ışıklar çok rahatsız ediyor. Bu arabanın markasına, modeline göre karar verilebilecek birşey. Boyutlar değişiyor çünkü. Vantuzlu ürünleri pek tavsiye etmiyorlar, çünkü kısa sürede deforme olup tutmuyor.

Oyun Minderi : Diğer adı da aktivite minderi. Bunu kullanan arkadaşların hepsi şiddetle tavsiye etti. Bebek çok güzel vakit geçiriyor, mutlaka alın dediler. Yine yurt dışında çok daha ucuz, çok baktım ama getirebilmek için boyutları biraz büyük malesef.. Yine de araştırmalarım sonucu beğendiğim modeli kardeşim hediye olarak aldı. Gerçekten de büyüdükçe artan bir merakla içinde zaman geçiriyor, çok da eğleniyor. Bazen beraber oynuyoruz, bazen de kendi kendine oyalanıyor ben de işlerimi yapıyorum.

Markası TinyLove Gymini. Benim kriterlerimden biri ilgisini çekecek canlı renkleri olmasıydı. Örneğin kız bebekler için tamamen pembe modeller var, sevimli olabilir ama önemli olan bebeğin dikkatini çekmek. Dönencede olduğu gibi bunda da kırmızı mutlaka olsun istedim :) Başka önemli bir nokta da çok küçük olmaması. Bebekler hızla büyüyor, o kadar para vereceğiniz şeyi sadece 1-2 ay kullanırsa yazık olur. Son olarak benim seçtiğim modelin artı özelliği üstündeki barların oynayabilir olması. Böylece istediğiniz zaman yatırıp, bebeği yüz üstü koyarak vakit geçirmesini sağlayabiliyorsunuz. Kaslarının gelişimi açısından faydalı olabilecek bir özellik. Daha da ileride sadece minder olarak da kullanılabiliyor. Bu minderi makinada yıkayabiliyorsunuz da :)





Böyle birşey almazsanız, yere bir battaniye serip, sağlam bir mobilyaya bir oyuncak da bağlayabilirsiniz. Önemli olan güzel vakit geçirmek, onların hayal dünyası çok geniş zaten :)

Ev Tipi Ana Kucağı : Açıkcası gereksiz gördüğüm ve başta almayı reddettiğim bir üründü. İlk zamanlar koltuğun üzerine örtü ve minder koyarak üzerine yatırıyorduk. Büyüdükçe hem sığmamaya hem de durmamaya başladı :) Ayrıca evde bebekle başbaşa kalınca, uyanık olduğu zamanlarda yanınızda gezdirmek istiyorsunuz. Örneğin mutfağa bununla götürüp bir yandan oyalayıp bir yandan iş yapmak mümkün. Daha uygun fiyata değişik modeller de var. Sonuçta sadece ilk altı ay kullanabiliyorsunuz.

Biz salıncaklı bir model aldık, çünkü bu modelde indirim vardı ve almayı düşündüğümüz ana kucağı ile hemen hemen aynı fiyata geliyordu. Bunu isterseniz salıncaktan ayırıp sadece ana kucağı olarak kullanabiliyorsunuz. Titreşim özelliği var, gaz sancısına iyi geliyor (yanlış anlaşılmasın mucizeler yaratmıyor ama arada rahatlatıyor). Markası Graco.

Oyuncak : Bebek büyüdükçe alınacak birşey ama ben dayanamayıp biraz erken başladım :) 2-3 aylıkken kullanmaya başladık. İlk oyuncaklar yumuşak ve ses çıkaran türden olmalı. Gerekirse ses çıkararak dikkatini dağıtıp sakinleştirebiliyorsunuz.


Kuzuyu Mothercare'den aldım. Markası ELC. Minik elleriyle tutabilsin diye ince bir gövdesi var, ses çıkarıyor. Özellikle arabadayken sakinleştirmek için hep yanımda taşıyorum.


Küpleri de aynı şekilde ELC'nin. Zaten dönenceyi de aynı marka almıştık. Ürünlerini başarılı buldum:)

Sling, Kanguru : Çok düşünüp araştırıp sonunda almadım. Ben karar verene kadar bebek büyüdü :) Belki biraz daha ilerde kanguru alabilirim. Bence gerekli bir ürün çünkü her zaman bebek arabasıyla çıkmak çok pratik olmuyor. Eh madem o kadar araştırdım, edindiğim bilgileri paylaşayım da bi işe yarasın:) Kullananlardan ayrıntılı bilgi alırsınız.

Slinglerin değişik modelleri var. Ayrıntılı bilgi için:) http://en.wikipedia.org/wiki/Baby_sling

Wrap, Mei Tai (SPOC), Ring (Halka), Pouch... Kafa karıştırıcı gerçekten. Temel olarak bazıları iki omuza yükü dağıtırken bazıları tek omuza yükleniyor. Tek omuzda taşıyan modelleri sanırım bebek biraz ağırlaşınca kullanmak çok zordur. Diğer yandan kullanımları pratik oluyor. Diğerlerinin takması zor göründü bana. Videolar var, izleyebilirsiniz. Bir de yazın tavsiye etmiyolar çok dolanan modelleri :) Kış bebekleri için daha uygun.

Wrap :




Mei Tai :


Ring :



Pouch :


Kapı Süsü : Bizim bebiş 41. haftaya doğru ilerleyince benim hafiften canım sıkılmaya başladı :) Normalde hastane odası süsleme işi bana ters. Yani sonuçta hastane.. Neyse çok yorum yapmayayım, kısaca bunun bebekle ilgili değil de aileyi, çevreyi mutlu etmekle alakalı olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan kapı süsleri de hoşuma gitmiyor değil :) Böyle bir şeyi saklayıp bebeğin odasına koymak da mümkün. Güzel bir hatıra olur diye düşündüm.

Ben biraz orjinal olsun istiyordum, isminin anlamıyla alakalı olsa hoş olur diye düşündüm. Nazımın geçebileceği, çok tatlı bir bayanla tanıştım. Yaptığı işleri çok beğendim. Ortaya çıkan şeyi de çok beğendim. Kendisini emeksensin.com aracılığı ile buldum.



Friday, October 4, 2013

Temizlik ve Sağlık


Alt Değiştirme Sehpası : Yerim olmadığı için almadım ama beliniz ağrımasın istiyorsanız alabilirsiniz. İkea'da uygun fiyatlı ürünler varmış. Ayrıca beşik üstü sehpalar da var. Ben onlardan da almadım. Hem pahalı geldi hem de bebek biraz uzayınca oraya sığmaz diye düşündüm.


Alt Açma Minderi : Gerekli bir ürün diyemeyeceğim. Hatta süslü püslü, kapitoneden yapılmış olanlara hiç akıl erdiremiyorum. Biz Mothercare'den içi yumuşak dolgulu, dışı muşamba bir ürün almıştık. Onu da yatağın ya da koltuğun üzerine koyarak kullanıyorum. Çok gerekli mi derseniz, değil. Birkaç kez alt değiştirme bezini kaldırdığım anda yaşadığımız kazalarda yatağı kurtardık :) Bir de kenarlarının yüksek olmasını seviyorum.


Bebek Bakım Örtüsü : Bu kullan-at ürünleri bolca kullanıyoruz. Elbette her seferinde atmak gerekmiyor, bir kaza yaşamadığınız sürece aynı örtüyü serebiliyorsunuz. Birkaç markanın var ama biz Canbebe alıyoruz ve memnunuz. Bu ürünü kullanınca öyle mindere falan da gerek kalmıyor. Çantasında da 1-2 tane taşıyorum. Marketlerde bebek bezinin olduğu reyonlarda bulabilirsiniz.



Bebek Temizleme Pamuğu : Ben alt temizliğinde bu preslenmiş pamuklardan kullanmayı tercih ediyorum. Su ısıtıcıda su kaynatıp, ılık su ile ıslatarak kullanıyorum. Islak mendili sürekli kullanmak istemiyorum. E-bebek'te Baby&Me marka satılıyor. Başka bir marka var mı bilmiyorum, hiç rastlamadım.

Islak Mendil : Daha çok yanımda taşımak için alıyorum. Dediğim gibi evde pamuğu tercih ediyorum. Bir de altını zaten yıkayacaksam önce ıslak mendille temizliyorum. Bence güvendiğiniz bir markayı seçebilirsiniz. Yenidoğan cildine uygun, alkolsüz, kokusuz olanlardan olmalı elbette. Prima hassas ciltler için olanı alıyorum, fiyat/performans bakımından mantıklı bir seçim bence.
Bebek Bezi : Yine Prima'nın Premium Care bezini kullanıyorum. Bunun dışında Prima aktif bebek ve Huggies deneyimim oldu. Premium Care çok daha yumuşak olduğu için onu tercih ediyorum. 0 numara olan prematüreler için, 1 numara yenidoğanlar için uygun oluyor. Fiyatları takip edip indirim yakalayınca stok yapabilirsiniz ama fazla 1 numara almayın derim. Ben 2 paket kullanabildim, sonra 2 numaraya geçtik. Hızlı büyüyorlar.
Pişik Kremi : İtiraf etmeliyim ki organik şampuan alırken yine Angel Baby'nin pişik kremini de almıştım. İlk başta bir süre kullandım ama sonra zeytinyağı kullanmaya başladım. Baktım ki pişik falan olmuyor, içim rahat zeytinyağına devam ediyorum. Kremi de çantamda taşıyorum :)
Ayrıca Sudocrem'in deneme boyu elime geçmişti. Nadiren kızarıklık olursa, daha çok da yüzünü falan çizerse bunu kullanıyorum. Hemen geçiriyor. Evde bulunmalı bence.


Sepet: Bir tane sepet edinin ya da benim gibi evde olan bi sepeti yıkayıp hazırlayın. Neden mi? Bebek bezi, pamuğu, pişik kremi, ıslak mendil gibi alt değiştirme esnasında ihtiyacınız olan şeyleri tek hamlede elinizin altına getirmek için :) Hem de derli toplu oluyor.


Çöp Kovası : Bebek bezlerini atabileceğiniz kötü kokuları engelleyen kovalar var. Ben onlardan almadım :) Gereksiz buldum. Dilerseniz E-bebek'te satılıyor, bakabilirsiniz. Ben normal plastik bir çöp kovası aldım. Bebeğin bezlerini orada biriktirip atıyorum. Zaten her gün çöp atıyoruz, koku falan olmuyor.

Tarak ve Fırça : Set şeklinde birçok markanın var. Tarağı ilk başlarda kullandım, konağa karşı iyi oluyor. Daha sonra fırçayı kullanmaya başladım. İndirimde yakaladığım için Mothercare'den almıştım.

Tırnak Makası :  Bunların normal tırnak makası (çıt çıt) şeklinde olanları da var, makas şeklinde olanları da. Ben tarak ve fırçayla beraber Mothercare'den tırnak makası şeklinde olanlardan almıştım. Rahat edemem derseniz makas şeklinde olanları tercih edebilirsiniz.

Yeni bilgi : Pek memnun kalmadım. Hem iyi kesmiyor hem de bebek uyuyor olsa bile refleksle elini çekebiliyor. Chicco'nun ucu yuvarlak makaslarından aldım, çok daha rahat ettim.

Burun Aspiratörü : Yine birçok markanın var. Çalışma prensipleri yanı, bir fark göremedim. Ben dreambaby almıştım. Henüz pek kullanmadım.


Termometre : Kızılötesi ölçüm yapanlar da var ama ben kulaktan ölçüm yapanlardan aldım. Kazandığımız puanlarla almaya karar vermiştik, o nedenle fazla araştırmadık. Braun thermoscan 3 modelini aldık.


İlk Yardım Isı Poşeti : İnternette denk gelince aldım, markası Miyali. Artık evde bir bebek var ne de olsa, umarım kullanmaya gerek duymayız. İki tane aldım, birini buzdolabında tutuyorum. Gerekirse soğuk kompres uygulamak için. Diğerini oda ısısında tutuyorum, gerekirse sıcak su ile ısıtıp sıcak kompres uygulamak için.


Ağız Mendili : Yumuşak tülbentten yapılan bu ürünler en yakın arkadaşınız olacak. O kadar çok lazım oluyor ki.. Ne kadar çok edinirseniz o kadar iyi. Gün içinde sürekli kirleniyorlar. Benim gibi annenize de yaptırabilirsiniz, hazır satılanlardan da alabilirsiniz.


Omuz Bezi : Bir de böyle ürünler var, bebeği kucağınıza alınca kirlenmesin diye omzunuza koyuyorsunuz. Bebeği o kadar çok kucağa alıp bırakıyorsunuz ki kim onunla uğraşacak :) Bende bir tane var, hatta birkaç tane daha alsam mı diye heveslenmiştim. Ama bunu bile hemen hemen hiç kullanmadık. Belkiii gelen bir misafir için kullanmak hoş olabilir. Gerekirse temiz ufak bir havlu da iş görür.

Çamaşır Deterjanı : Biraz araştırıp, ekolojik bir ürün olan Sodasan marka deterjan almıştım. E-bebek'te satılıyor. Yeni aldığım giysileri vs. bununla yıkadım. Özellikle kokusunun olmayışı hoşuma gitti. Ama ilerleyen zamanlarda havlular sertleşmeye başlayınca sabun tozu kullanmaya başladım. Malum bebek giysilerine yumuşatıcı kullanmamak gerekiyor. Aslında Sodasan'ın yumuşatıcı ve leke çıkarıcı ürünleri de var. Ben denemedim.


Sabun tozu olarak Hacı Şakir ve Dalan markalarını denedim. Hacı Şakir granül, Dalan ise toz şeklinde. Bence ikisi de güzel. Söylemeden geçmeyeyim, bir yerde Hacı Şakir'in makinede yeterince erimeyip birikerek filtreyi tıkayabildiğini okumuştum, dikkat. Dalin'in deterjanlarını daha önce kendi çamaşırlarımız için kullanmıştım. Kokusu biraz yoğun olduğu için onu bebek için kullanmak içime sinmiyor.

Çamaşır Yıkama Filesi : Bebeğin minnacık çoraplarını, eldivenlerini vs. makinede yıkamak istiyorsanız bir file şart. Benim annem 1-2 tane dikmişti. Onun dışında bebeğe aldığım kese içinde satılan giysileri çıkarınca elime geçen keseyi de atmayıp onu da yıkama filesi olarak kullanmaya başladım:) Elinize öyle bir şey geçerse değerlendirin. Ama bebek mağazalarında hazır da satılıyor.

Kirli Sepeti : Bebeğin kirli giysilerini biriktirmek için uygun birşeyler ayarlamalısınız. Bu bez bir torba da olabilir. Bazı uyku setlerinin içinde de olabiliyor.


Ben Mudo'da indirimde sevimli ufak bir sepet görmüştüm, onu aldım. Böyle bir sepet de alabilirsiniz. Benimki biraz fazla ufak yalnız :) Havlu ya da nevresim koyamıyorum. Onları ayrıca bir torbaya koyuyorum.


Wednesday, October 2, 2013

Annenin İhtiyaçları





Kendinizi unutmayın :) Gerek hamilelik döneminde gerekse doğum sonrasında lazım olabilecek şeyleri de listelemeye çalışayım.

Bulantı Bilekliği : Hiç büyük konuşmamak gerekiyormuş. Ben hamilelik döneminde mide bulantısı ve kusmanın nazlı bayanlar tarafından abartıldığını düşünüyordum :) Ne yazıkki bu dönemi ağır geçirenlerden biri oldum. 6. haftada başlayan bulantı ve kusmalar 14. haftaya kadar biraz da artarak sürdü. Grissini, kızarmış ekmek ve kuruyemişle beslendim. Bu dönemde sıvı kaybı çok oluyor, çünkü bulantı sıvı almaya izin vermiyor. Ben doktorumun önerisiyle mümkün mertebe katı beslenip azar azar da olsa suyu su olarak almaya çalıştım. Bulantılar doruk noktasına ulaştığında doktorum bulantı ilacı yazdı, ayrıca bulantı bilekliği kullanmayı deneyebilirsin bazılarında işe yarıyor dedi. İlacı gönlüm elvermeyerek 2-3 kere kullandım, baktım ki pek de işe yaramıyor, hemen vazgeçtim. Hiç de inanmayarak bilekliğe bir şans verdim. Tamamen geçirmedi elbette ama kayda değer bir rahatlama sağladı. Bu bileklik eczanelerde satılıyor. Aynı zamanda araç tutmasına karşı ya da kemoterapi sonrası bulantıya karşı da kullanılabiliyormuş. Bileğinizin iç kısmına ufak bir baskı uyguluyor. İşe yaraması için baskı uygulanacak yere doğru şekilde yerleştirmek gerekli. Umarım hiç ihtiyaç duymazsınız :)



Hamile Giysileri : Büyüyen göbekle beraber ilk zamanlar idare eden mevcut geniş kıyafetler bi yerden sonra idare edememeye başlıyor. Ne yazık ki bu sektör biraz acımasız. Hem çeşit bulmak çok zor hem de pahalı. Ben biraz şanslıydım, kıyafet zorunluluğu olan bir yerde çalışmadığımdan iş kıyafetleri almam gerekmedi. Bir kot, iki tayt yetti. Havalar ısınınca da bi iki elbise ve etek aldım. Üst bulmak nispeten daha kolay. 8. ayda kardeşimin nişanı için kıyafet aramam gerekti, işte o da biraz zordu.

Son dönemde ödem yüzünden ayaklar iyice şiştiği için ayakkabılar da olmuyor. Ben yine kendimi şanslı sayıyorum çünkü o dönem yaza denk geldi ve parmak arası sandaletler beni kurtardı.

Kıyafetlerin bir kısmını yurt dışından Motherhood Maternity isimli bir markadan aldım. Fiyatlar buraya göre çok daha insaflıydı. H&M'in de normalde hamile kıyafetleri var ama malesef Türkiye'de yok. Bizde en rahat bulabileceğiniz iki marka Ebru ve GeBe. Beden konusunda kafanız karışmasın, normalde hangi beden giyiyorsanız yine o bedende almalısınız. Hamile giysilerini ona göre üretiyorlar. Bunların dışında internet üzerinden Gör&Sin markasının elbiselerinden ve Seze Mom marka t-shirt'lerden almıştım. Memnun kaldım.

Külotlu çorap arayışına girecek olursanız, ben Berk mağazasında buldum. Ayrıca iç çamaşırı almanız da gerekecek. Alt için normal çamaşırların büyük bedenlerini kullanabilirsiniz. Üst içinse ilk dönemler sırt bölümünü uzatan aparatlardan kullanabilirsiniz. Hemen hemen bütün çamaşır mağazalarında var, ayrıca Penti'de de var. Daha sonra emzirme döneminde kullanmak içinse Chezmam ürünlerini önerebilirim.

Abiye için de biraz dolaştım. Hatta göbek kısmı geniş olan normal modellerin büyük bedenlerine de baktım. Göbek çok büyümeden böyle bir çözüm belki olabilir ama bende işe yaramadı. En son Ebru'dan beğendiğim bir elbiseyi almaya karar verdim.


Çatlak Kremi : Bu konu da insanın aklını karıştırmıyor değil. Öncelikle bu kremler gerçekten işe yarıyor mu? Bunun yanıtını bilemiyoruz. Aslında önemli olan genetik faktörler. Hamilelik boyunca zaten bol su içmek gerekiyor, bu cilde de yardımcı oluyor. Bunun dışın da bir de gerilen cildi nemlendirmek gerekiyor. Ben yine mümkün olduğunca doğal ürünler kullanmaktan yanayım. Yurt dışındayken Burt's Bees ürünlerinden Mama Bee isimli bir krem aldım. Ama son iki haftada oluşan çatlaklara engel olamadı. Bu esnada bir hemşireden öğrendiğim kadarıyla Lierac Phytolastil Gel kullananlar çok memnunmuş. Eczanelerde satılıyor, ama internette alışveriş sitelerinden daha uygun fiyata yakalayabilirsiniz. Diğer yandan belki de zeytinyağı, bademyağı gibi ürünler de yeterli olacaktır. Madem maksat nemlendirmek. İnsan emin olamıyor ki işte.

Göğüs Bakım Kremi : Buna doğumdan sonra ihtiyacınız olacak. Hatta doğum çantasında olması gereken bir ürün. İlk emzirmede kullanmaya başlayın. İlk zamanlar hem siz düzgün emzirmeyi öğrenene kadar hem de bebek emmeyi öğrenene kadar daha fazla tahriş oluyor. Ben pek araştırmadan, bir mağazadan kazandığımız hediye puanlarla Lansinoh marka krem almıştım. Meğer en doğrusunu almışım. Bu krem saf Lanolin içeriyor. Emzirmeden önce temizlemeniz de gerekmiyor.

Göğüs Pedi : Bunu da bir satıcının tavsiyesi ile Lansinoh marka aldım. Oldukça da memnun kaldım. Pompanın yanında hediye olarak Philips Avent'in pedlerinden de koymuşlar, onu da deneme şansım oldu. Philips biraz daha kalın ve yapışkanları pek başarılı değil.

Süt Pompası : Bir türlü karar verememiştim. Alsam mı almasam mı? Hangi modeli almalı? Lazım olacak mı?.. Çalışıyorsanız zaten kesin alacaksınız. Çalışmıyorsanız da ilk zamanlar bebek fazla emmediği, çok çabuk doyduğu için fazla sütü sağmak gerekebiliyor. İyiki almışım dedim. İlk haftalarda lazım oldu. Ben fiyat/performans araştırmalarım sonucu Philips Avent tekli elektronik pompa aldım. Elektrikle, pille ya da manuel çalıştırabiliyorsunuz. Yalnız eğer sürekli kullanacaksanız ikili olanları tercih etmek mantıklı. Öteki türlü hem çalışıp hem bebekle ilgilenirken bu işleme o kadar vakit ayırmak o kadar da kolay olmuyor.


Süt Saklama Poşeti : İlk kez pompayı kullandıktan sonra eksikliğini farkettim :) Bunu atlamışız. Uzun vadeli saklamayı düşündüğümden Lansinoh'un poşetlerinden alıp derin dondurucuya kaldırdım. Sonuçta anne sütünün bir damlası bile çok değerli.

Emzirme Minderi : Ben almadım, eksikliğini de hissetmedim. Yalnız yazın çok sıcak olduğu için kolumun üstüne bir tülbent serip bebeği öyle aldım. Şahsen çok gerekli olduğunu düşünmüyorum. Dirseği alttan bir yastıkla desteklemek yeterli oluyor.

Emzirme Koltuğu :  Almamak için çok direndim. Yerim yok, ne gerek var şeklinde itiraz ettim. Ama doğumdan birkaç gün sonra haydi alalım dedim :) Yatakta emzirmek hiç rahat değil.Yatak odanızda bir yer ayarlayıp evinizde varsa bir berjer ya da tekli bir koltuk koymanızı tavsiye ederim. Bizde yoktu, ne alabiliriz diye kardeşim araştırdı. Birçok kişinin İkea'dan Poang tekli koltuk aldığını ve memnun kaldığını öğrendik. Fiyat olarak da en makul seçenek bu. Ama onun dışında diyebilirim ki gerçekten çok rahat. Gece zaten orada emziriyorum ama gündüzleri de çoğu zaman bu koltuğa gidiyorum. İleride kucakta laptopla çalışmak ya da uzanıp Tv izlemek için de kullanılabilir. Biz sallanmayan modelini tercih ettik, yeterince yaylanıyor zaten. Önüne pufunu da aldık.


Emzirme Önlüğü : Bunu almayı düşünmemiştim nedense. Ama hediye geldi, iyiki de geldi :) Çok lazım oluyor. Bebeğin ne zaman, nerede acıkacağı belli olmuyor. Özellikle de İstanbul trafiği sayesinde arabada emzirmek durumda kalabiliyorsunuz. Bana gelen ürün Mycey marka. Bebeğiniz varsa çantanızda mutlaka taşıyın derim.


Çanta : Bebek çantaları yerine daha sonra da kullanabileceğim bir sırt çantası almayı tercih ettim. Bebeğin bezini, ıslak mendilini vs. arabasının yanında hediye gelen çantaya koyuyorum. Diğer malzemeleri sırt çantama. Hem böylece kucağınızda bebek varken kollarınız rahat ediyor.

Güneş Koruyucu : Hamilelik sırasında cilt lekelenmeye çok müsait oluyor. Benim cildim normalde de güneşte lekeleniyor. O nedenle doktorumun önerisiyle Solante pregna kullandım. Gerçekten de lekesiz atlattım :)

Pilates : Spor yapmayı da ihmal etmemek lazım elbette. Doktorunuz sağlığınız açısından bir sakıncası yoksa bol yürüyüş ve yüzmeyi önerecektir muhtemelen. Ben günlük yürüyüşlerin yanısıra kendimi zorlamadan pilates de yaptım. En başında başladım ki hareketlere iyice alışayım. 10 minute solution: Prenatal pilates, 10'ar dakikalık 5 farklı bölümden oluşuyor. Bazen sadece bir bölüm, bazen iki, bazen de üçünü beraber yaptım. Youtube'da da var.

Tuesday, September 24, 2013

Bebek Arabası


Karar vermesi en zor şeylerden biriydi :) O kadar çok marka ve model var ki ilk bakmaya başladığımızda resmen hiçbir şey anlamadık. Daha sonra tecrübeli arkadaşlara danışmaya karar verdik. Nelere dikkat etmek lazım, önce onları belirledik.

  • Çok ağır olmasın. Eğer ana kucağı ile de kullanabileceğiniz bir model bakıyorsanız hafif olmasını zaten beklemeyin. Ama modeller arasında kıyaslama yaparken göz önünde bulundurun. Genelde insanlar bebek biraz büyüyünce bir de "baston tip" denilen modellerden alıyormuş. O modeller daha ucuz, hafif ve az yer kaplıyor. Bebek yeni doğduğunda mecburen ana kucağı kullanacaksınız, bu da biraz ağırlığı göze almak demek... Ana kucağı ayrıca araba koltuğu olarak da kullanılabiliyor.

  • Kolay açılıp kapansın. Pratik bir model seçmeye özen gösterin. Zaten bir demo yapıp gösteriyorlar hemen.

  • Kapattığınızda az yer kaplasın, arabanın bagajını büyük ölçüde dolduruyor.

  • Eğer bizim gibi yolları çok düzgün olmayan bir yerde yaşıyorsanız, arnavut kaldırımı vs. varsa, tekerlekleri büyük olan bir model seçin. Bazı modellerde amortisör mevcut, onları da seçebilirsiniz. Öteki türlü bebekler çok sarsılıyor. Etrafta bebek arabasıyla dolaşanları şöyle bir göz ucuyla kesin, anlayacaksınız :)

  • Koltuğun yönü değiştirilebilsin. Yani "çift yönlü" olsun. Rüzgar, güneş, vs gibi durumlarda bebeğin yönünü kendinize yada dışarıya çevirebiliyorsunuz. Bu özellik bence olmazsa olmaz değildi, göz ardı ettim. Çünkü bebek ana kucağı ile taşınacak kadar küçükken illaki size dönük olmalı. Büyüyünce de etrafı görmeli.

 E-bebek, Hello Baby ve Joker mağazalarında bir çok modeli bir arada bulabilirsiniz. Öncelikle buraları gezip iyice inceleyin derim. Modele karar verdikten sonra isterseniz fiyat araştırması için başka yerlere de bakarsınız.

Benim en çok beğendiğim üç model şunlardı:

 








Bu modele uygun ana kucağı olarak da Maxi Cosy öneriyorlardı.



Biz Concord'da karar kıldık. Kullanımı çok rahat, çok kolay hareket ediyor. Yine yakaladığımız bir kampanya sayesinde de arabayı alırken kazandığımız puanla ana kucağını almış olduk.

Sineklik ve Yağmurluk : Gerek ana kucağı için gerekse puset için böyle ürünler var. Fiyatları makul. Biz sonradan akıl ettik, size şimdiden söyleyeyim; lazım oluyor :)    


Thursday, September 19, 2013

Banyo Zamanı

Bebekleri her gün yıkamak gerekiyormuş. Üstelik artık kırkını falan da bekletmiyorlar. O nedenle banyo ihtiyaçlarını da önceden hazır etmek lazım.

Küvet : Küvet çeşitlerine bakarken de fiyat farkını gördükçe acaba neden diye düşünmeden edemiyor insan. Benim gördüğüm kadarıyla önemsenebilecek tek fark bazılarının suyu boşaltmak için tıpasının olması. Küveti yere koyacaksanız çok da kullanılmaz herhalde. Ama ben küveti üzerine koyabileceğimiz ayaklar da satıldığını gördüm ve bu fikir çok hoşuma gitti. Bir küvet parası da ayaklara vermek gerekiyor tabii.. Almaya karar verirseniz beliniz ağrımadan rahat rahat yıkayabilirsiniz bebeği. Ben iyiki almışız diyorum.



Elbette uygun büyüklükte bir leğen ve uygun yüksekliği sağlayacak örneğin bir masa da iş görür. Genelde suyu taşıma ve boşaltma işlerini baba yapıyor zaten :) E-bebek mağazalarında bolca çeşit var. Biz banyo malzemelerini almaya karar verdiğimizde Mothercare'de banyo ürünlerinde indirim vardı. Şöyle bir hesaplayınca daha uyguna geliyordu, o nedenle oradan aldık. Hatta küvet, havlu, termometre gibi malzemeleri içeren setler de var. Ama hesap edince küveti ayrı, havluyu 3lü pakette ayrı almak daha mantıklıydı.

Kova, maşrapa : Bunları her yerde bulabilirsiniz :) Bebek mağazasına bile gerek yok aslında. Yalnız, eminim sizin de dikkatinizi çekecek bir maşrapa var piyasada. Alın kısmına dayayabileceğiniz yumuşak bir kısmı var, göze su kaçırmayacak şekilde tasarlanmış. Merak ettim, heveslendim, aldım ama kullanmadım. Çünkü bebek için büyük ve kullanışsız. Daha büyük çocuklarda işe yarayabilir. Bebeğin gözünden çok kulağını korumak gerekiyor, onu da elle kapatabiliyorsunuz.

Havlu : Ben iki tane havlunun yeterli olacağını sanıyordum açıkcası. Gerçi iki tane 3lü paket alınca fazlasıyla havlumuz oldu ama kullanılmaz diye düşünmüştüm. İdeal sayı 4 bence. Çünkü bebeği yıkadıktan sonra önce bir havluyla kurulayıp sonra ikinci bir havluya almayı öneriyorlar. Böylece bebeği üşütmeden kurulayabiliyorsunuz. Eh arada bir çiş yaptı, kustu gibi vukuatlar da olabiliyor ya da yıkıyorsunuz kurumuyor vs. O nedenle yedeklemek lazım. Tek satılan havluları en iyi ihtimalle 15 liraya bulabilirsiniz. 15-20 civarı genellikle. Ben Mothercare'deki indirim sırasında 3lü paketi 30 lira civarına almıştım. Kalite olarak da hiç fena değil. Çok kalın olmadığı için çabuk kuruyor.


Ayrıca kaka yaptığı zaman sadece belden aşağısını yıkayacaksınız, onun için de örneğin 2 tane yumuşak yüz havlusu alabilirsiniz ya da benim gibi evde kullanmadığınız havlular varsa onları ayırabilirsiniz.

Bir başka öneri daha vereyim. İlk haftalarda teni çok hassas olduğu için biz büyükçe bir tülbent hazırladık ve banyodan sonra önce ona sardık, sonra havluyla kuruladık.

Termometre : Suyun sıcaklığını dirsekle ölçebiliyorsunuz ama iyice öğrenene kadar bir termometre de çok yardımcı oluyor. Ya da suyu sizden başka biri hazırlamak istediğinde de içiniz rahat ediyor. Ben yine Mothercare'den almıştım. Ölçmesi bir dakika sürüyor, bazen sabrım gelmiyor ama yine de kullanıyoruz. Uygun fiyata bir tane edinebilirsiniz. Ölçme aralığı önemli, 36-37 derecelik bir su hazırlayacağınız için buna uygun olmalı.

Küvet içi Sünger : Bunun yerine küvetin dibine bir havlu da serebilirsiniz. Havlu suda toplanıp kayabiliyor, sünger hem toplanmıyor hem de daha yumuşak ve yüksek bir ortam sağlıyor. Biz küvetin yarısını suyla doldurup bebeği önce suya alıştırarak sokuyoruz. O nedenle süngeri hep kullanıyoruz. Suyu sadece dökerek yıkayacaksanız sünger ilk başta kuru olacağı için rahatsız edebilir. Bunu da E-bebek ya da Hello Baby mağazalarında veya internette bulabilirsiniz. Mothercare'de de var ama süngerin yapısı biraz değişik. Suyu çok tutuyor, bir türlü kurutamadık. Kısa sürede küf oluştu. Onun yerine bildiğimiz süngerden yapılmış olanını aldık.

Ayrıca küvet kenarına takılan fileler de var ama biraz havada kaldığı için özellikle de hareketli bir bebekle kullanmak zor olur diye düşünüyorum. Yine de kullanan birinin fikrini alabilirsiniz.

Yeni bilgi : İlerleyen zamanlarda bebeğin boyu uzayınca bununla da rahat edememeye başladık. Ayaklarını küvetin alt ucuna dayayıp başını geriye doğru itiyor, sürekli başını kollamak zorunda kalıyoruz. Filelerin içi dolgulu olanlarını gördüm, baş kısmı yastıklı. Sanırım onlar uzun vadede daha kullanışlı olabilir. 

Doğal Sünger : İlk zamanlarda sünger ya da lif kullanmaya gerek yok. Yine de almak isterseniz bebek mağazalarının tümünde var. Ben yine en uygununu Mothercare'de bulmuştum. 10 lira civarındaydı. 

Yeni bilgi : Geçen gün denedim ve beğenmedim. Yeterince yumuşak değil. Daha önce Antalya yöresinden kendim için aldığım bir sünger vardı, ıslanınca yumuşacık oluyordu. Bu hiç öyle değil. Bebeğin cildine sürmedim, sadece şampuanı köpürtmek için kullandım.


Şampuan : Yine uzun uzun düşünüp araştırdığım bir mesele oldu. Kendim için bile araştırıp paraben, sülfat vs. içermeyen şampuan alıyorken bebeğim için kullanacağım şampuan seçimi daha da önem kazandı. Eczanelerde satılan bazı markalar var, önce onları biraz araştırdım. Ama içeriklerini inceleyince hiç de içime sinmedi. Daha sonra organik şampuanlara bakmaya başladım. Benim bulduğum ve beğendiğim iki marka var biri Angel baby, diğeri Töpfer. Satış noktaları internette yazıyor. Fiyatlar pahalı gelebilir ama çok uzun süre kullanabiliyorsunuz. Ben Angel baby saç ve vücut şampuanını her gün kullandığım halde 3 ayda ancak bitti.

 Yeni bilgi : İki şampuanı karşılaştırırsam Angel baby köpük şeklinde ve pompalı, Töpfer ise sıvı. Kullanım kolaylığı bakımından Angel baby çok daha rahat. Üstelik daha uzun dayanıyor.

Bebe Yağı : Yine şampuanla aynı marka olanlardan aldım. İki günde bir banyodan sonra kullanıyorum.