Tuesday, September 24, 2013

Bebek Arabası


Karar vermesi en zor şeylerden biriydi :) O kadar çok marka ve model var ki ilk bakmaya başladığımızda resmen hiçbir şey anlamadık. Daha sonra tecrübeli arkadaşlara danışmaya karar verdik. Nelere dikkat etmek lazım, önce onları belirledik.

  • Çok ağır olmasın. Eğer ana kucağı ile de kullanabileceğiniz bir model bakıyorsanız hafif olmasını zaten beklemeyin. Ama modeller arasında kıyaslama yaparken göz önünde bulundurun. Genelde insanlar bebek biraz büyüyünce bir de "baston tip" denilen modellerden alıyormuş. O modeller daha ucuz, hafif ve az yer kaplıyor. Bebek yeni doğduğunda mecburen ana kucağı kullanacaksınız, bu da biraz ağırlığı göze almak demek... Ana kucağı ayrıca araba koltuğu olarak da kullanılabiliyor.

  • Kolay açılıp kapansın. Pratik bir model seçmeye özen gösterin. Zaten bir demo yapıp gösteriyorlar hemen.

  • Kapattığınızda az yer kaplasın, arabanın bagajını büyük ölçüde dolduruyor.

  • Eğer bizim gibi yolları çok düzgün olmayan bir yerde yaşıyorsanız, arnavut kaldırımı vs. varsa, tekerlekleri büyük olan bir model seçin. Bazı modellerde amortisör mevcut, onları da seçebilirsiniz. Öteki türlü bebekler çok sarsılıyor. Etrafta bebek arabasıyla dolaşanları şöyle bir göz ucuyla kesin, anlayacaksınız :)

  • Koltuğun yönü değiştirilebilsin. Yani "çift yönlü" olsun. Rüzgar, güneş, vs gibi durumlarda bebeğin yönünü kendinize yada dışarıya çevirebiliyorsunuz. Bu özellik bence olmazsa olmaz değildi, göz ardı ettim. Çünkü bebek ana kucağı ile taşınacak kadar küçükken illaki size dönük olmalı. Büyüyünce de etrafı görmeli.

 E-bebek, Hello Baby ve Joker mağazalarında bir çok modeli bir arada bulabilirsiniz. Öncelikle buraları gezip iyice inceleyin derim. Modele karar verdikten sonra isterseniz fiyat araştırması için başka yerlere de bakarsınız.

Benim en çok beğendiğim üç model şunlardı:

 








Bu modele uygun ana kucağı olarak da Maxi Cosy öneriyorlardı.



Biz Concord'da karar kıldık. Kullanımı çok rahat, çok kolay hareket ediyor. Yine yakaladığımız bir kampanya sayesinde de arabayı alırken kazandığımız puanla ana kucağını almış olduk.

Sineklik ve Yağmurluk : Gerek ana kucağı için gerekse puset için böyle ürünler var. Fiyatları makul. Biz sonradan akıl ettik, size şimdiden söyleyeyim; lazım oluyor :)    


Thursday, September 19, 2013

Banyo Zamanı

Bebekleri her gün yıkamak gerekiyormuş. Üstelik artık kırkını falan da bekletmiyorlar. O nedenle banyo ihtiyaçlarını da önceden hazır etmek lazım.

Küvet : Küvet çeşitlerine bakarken de fiyat farkını gördükçe acaba neden diye düşünmeden edemiyor insan. Benim gördüğüm kadarıyla önemsenebilecek tek fark bazılarının suyu boşaltmak için tıpasının olması. Küveti yere koyacaksanız çok da kullanılmaz herhalde. Ama ben küveti üzerine koyabileceğimiz ayaklar da satıldığını gördüm ve bu fikir çok hoşuma gitti. Bir küvet parası da ayaklara vermek gerekiyor tabii.. Almaya karar verirseniz beliniz ağrımadan rahat rahat yıkayabilirsiniz bebeği. Ben iyiki almışız diyorum.



Elbette uygun büyüklükte bir leğen ve uygun yüksekliği sağlayacak örneğin bir masa da iş görür. Genelde suyu taşıma ve boşaltma işlerini baba yapıyor zaten :) E-bebek mağazalarında bolca çeşit var. Biz banyo malzemelerini almaya karar verdiğimizde Mothercare'de banyo ürünlerinde indirim vardı. Şöyle bir hesaplayınca daha uyguna geliyordu, o nedenle oradan aldık. Hatta küvet, havlu, termometre gibi malzemeleri içeren setler de var. Ama hesap edince küveti ayrı, havluyu 3lü pakette ayrı almak daha mantıklıydı.

Kova, maşrapa : Bunları her yerde bulabilirsiniz :) Bebek mağazasına bile gerek yok aslında. Yalnız, eminim sizin de dikkatinizi çekecek bir maşrapa var piyasada. Alın kısmına dayayabileceğiniz yumuşak bir kısmı var, göze su kaçırmayacak şekilde tasarlanmış. Merak ettim, heveslendim, aldım ama kullanmadım. Çünkü bebek için büyük ve kullanışsız. Daha büyük çocuklarda işe yarayabilir. Bebeğin gözünden çok kulağını korumak gerekiyor, onu da elle kapatabiliyorsunuz.

Havlu : Ben iki tane havlunun yeterli olacağını sanıyordum açıkcası. Gerçi iki tane 3lü paket alınca fazlasıyla havlumuz oldu ama kullanılmaz diye düşünmüştüm. İdeal sayı 4 bence. Çünkü bebeği yıkadıktan sonra önce bir havluyla kurulayıp sonra ikinci bir havluya almayı öneriyorlar. Böylece bebeği üşütmeden kurulayabiliyorsunuz. Eh arada bir çiş yaptı, kustu gibi vukuatlar da olabiliyor ya da yıkıyorsunuz kurumuyor vs. O nedenle yedeklemek lazım. Tek satılan havluları en iyi ihtimalle 15 liraya bulabilirsiniz. 15-20 civarı genellikle. Ben Mothercare'deki indirim sırasında 3lü paketi 30 lira civarına almıştım. Kalite olarak da hiç fena değil. Çok kalın olmadığı için çabuk kuruyor.


Ayrıca kaka yaptığı zaman sadece belden aşağısını yıkayacaksınız, onun için de örneğin 2 tane yumuşak yüz havlusu alabilirsiniz ya da benim gibi evde kullanmadığınız havlular varsa onları ayırabilirsiniz.

Bir başka öneri daha vereyim. İlk haftalarda teni çok hassas olduğu için biz büyükçe bir tülbent hazırladık ve banyodan sonra önce ona sardık, sonra havluyla kuruladık.

Termometre : Suyun sıcaklığını dirsekle ölçebiliyorsunuz ama iyice öğrenene kadar bir termometre de çok yardımcı oluyor. Ya da suyu sizden başka biri hazırlamak istediğinde de içiniz rahat ediyor. Ben yine Mothercare'den almıştım. Ölçmesi bir dakika sürüyor, bazen sabrım gelmiyor ama yine de kullanıyoruz. Uygun fiyata bir tane edinebilirsiniz. Ölçme aralığı önemli, 36-37 derecelik bir su hazırlayacağınız için buna uygun olmalı.

Küvet içi Sünger : Bunun yerine küvetin dibine bir havlu da serebilirsiniz. Havlu suda toplanıp kayabiliyor, sünger hem toplanmıyor hem de daha yumuşak ve yüksek bir ortam sağlıyor. Biz küvetin yarısını suyla doldurup bebeği önce suya alıştırarak sokuyoruz. O nedenle süngeri hep kullanıyoruz. Suyu sadece dökerek yıkayacaksanız sünger ilk başta kuru olacağı için rahatsız edebilir. Bunu da E-bebek ya da Hello Baby mağazalarında veya internette bulabilirsiniz. Mothercare'de de var ama süngerin yapısı biraz değişik. Suyu çok tutuyor, bir türlü kurutamadık. Kısa sürede küf oluştu. Onun yerine bildiğimiz süngerden yapılmış olanını aldık.

Ayrıca küvet kenarına takılan fileler de var ama biraz havada kaldığı için özellikle de hareketli bir bebekle kullanmak zor olur diye düşünüyorum. Yine de kullanan birinin fikrini alabilirsiniz.

Yeni bilgi : İlerleyen zamanlarda bebeğin boyu uzayınca bununla da rahat edememeye başladık. Ayaklarını küvetin alt ucuna dayayıp başını geriye doğru itiyor, sürekli başını kollamak zorunda kalıyoruz. Filelerin içi dolgulu olanlarını gördüm, baş kısmı yastıklı. Sanırım onlar uzun vadede daha kullanışlı olabilir. 

Doğal Sünger : İlk zamanlarda sünger ya da lif kullanmaya gerek yok. Yine de almak isterseniz bebek mağazalarının tümünde var. Ben yine en uygununu Mothercare'de bulmuştum. 10 lira civarındaydı. 

Yeni bilgi : Geçen gün denedim ve beğenmedim. Yeterince yumuşak değil. Daha önce Antalya yöresinden kendim için aldığım bir sünger vardı, ıslanınca yumuşacık oluyordu. Bu hiç öyle değil. Bebeğin cildine sürmedim, sadece şampuanı köpürtmek için kullandım.


Şampuan : Yine uzun uzun düşünüp araştırdığım bir mesele oldu. Kendim için bile araştırıp paraben, sülfat vs. içermeyen şampuan alıyorken bebeğim için kullanacağım şampuan seçimi daha da önem kazandı. Eczanelerde satılan bazı markalar var, önce onları biraz araştırdım. Ama içeriklerini inceleyince hiç de içime sinmedi. Daha sonra organik şampuanlara bakmaya başladım. Benim bulduğum ve beğendiğim iki marka var biri Angel baby, diğeri Töpfer. Satış noktaları internette yazıyor. Fiyatlar pahalı gelebilir ama çok uzun süre kullanabiliyorsunuz. Ben Angel baby saç ve vücut şampuanını her gün kullandığım halde 3 ayda ancak bitti.

 Yeni bilgi : İki şampuanı karşılaştırırsam Angel baby köpük şeklinde ve pompalı, Töpfer ise sıvı. Kullanım kolaylığı bakımından Angel baby çok daha rahat. Üstelik daha uzun dayanıyor.

Bebe Yağı : Yine şampuanla aynı marka olanlardan aldım. İki günde bir banyodan sonra kullanıyorum.

Wednesday, September 18, 2013

Sıcacık Bir Yatak


Yatak olmazsa olmaz bir ihtiyaç elbette. Bebişe rahat bir yatak hazırlayalım diye işe koyulunca bunda bile bir sürü şeyle karşılaşıyor insan. Hiç karıştırmadan sırayla gidelim.

Beşik : Bence karar verilmesi gereken ilk şey beşik. Çünkü diğerlerini beşiğin boyutuna göre alacaksınız. Piyasada çoook sevimli minik beşikler var. Ama o kadar minikler ki sadece birkaç ay kullanabilirsiniz. Yani almaya karar verirseniz bebeğin ihtiyacı için değil de kendi zevkiniz için almış olursunuz :) Bana ters.

Daha büyük beşiklerin de farklı boyutları, çeşitleri var. Örneğin sallanan beşikler var. Ben, bebek sallanmadan uyusun diyip durdum ama teorideki bu düşünce pratikte pek tutmadı. O nedenle bu seçenek hakkında yorum yapmama hakkımı kullanmak istiyorum.

Bizim en önemli kriterimiz fiyattı açıkcası. Çünkü bir yıl içinde nereye gideceğimiz belli değil. Zaten bu nedenle bebek odası hiç düşünmedik bile. Hali hazırda öğrenciyken aldığım iki kapılı bir elbise dolabım vardı, onu bebeğe tahsis ettik. Beşik için en uygun fiyat İkea'da. 200 lira civarında bir modeli de beğenmiştim. Ama İkea'daki tüm modellerin boyutu 60x120 cm. Yani biraz ufak.


Bunun dışında Çilek'e baktık. Çok güzel ama biraz pahalı modeller var. Ayrıca Hello Baby mağazasında da değişik beşik modelleri vardı. Bebek büyüyünce çekmece kısmı ayrılıp uzatılabilen modeller de var.


Benim kriterlerimden biri de bebek büyüyüp uzanmaya, oturmaya başladığında yatağı aşağıya indirilebilen bir model olmasıydı. Eğer beşiğin alt bölümü çekmeceliyse bu imkan olmuyor.

Biz beşiği de Mothercare'den aldık. Tesadüfen kampanya zamanını yakaladık, yarı fiyatına geldi. Üstelik boyutları da 70x140 cm. İleride karyola olarak kullanılabiliyor. Yatağı da üç farklı yükseklikte yerleştirebiliyorsunuz. Bebek büyüdükçe aşağıya indiriyoruz. İlk günlerde yatağı en üstteki ayarda kullandık. Ayrıca bir kenarındaki parmaklıkları çıkarıp, yatağı kendi yatağımıza birleştirdik. Çünkü ilk zamanlar bebek ten teması istiyor :) Böylece hem gözümü açtığım an görebiliyordum hem de yattığım yerden elimi uzatıp sakinleştirebiliyordum. Daha sonra parmaklıkları monte edip yatağı biraz ileriye kaydırdık.


 Yatak : İkinci aşama beşiğe uygun bir yatak almak. Ben yaylı, ortopedik bir yatak olmasını istedim. Çünkü bir yerde visco'ların omurgayı desteklemediğini, omurganın şeklini aldığını duymuştum. Onun yerine gelişmekte olan omurgayı desteklemek daha doğru olur diye düşündüm. Elbette bu benim kendi düşüncem, size hangisi daha doğru geliyorsa öyle yaparsınız. Hem kalite olarak içime sindiği için hem de fiyat olarak uygun geldiği için yatağı Yataş'tan aldık. 4 farklı modeli var. Tüm modellerin iki yüzünü farklı yapmışlar. Bir yüzü 0-3 yaş arasında kullanmak için, diğeri 3 yaşından sonra kullanmak için. Gerçi beşiğiniz küçükse anlamsız olabilir, 3 yaşından sonra zaten çocuk o yatağa sığmayabilir :) Ben Miniko modelini tercih ettim. Yanında hediye olarak su geçirmez alez de geliyor. Bu arada yatağın yüksekliğine de dikkat edin, beşiğe yerleştirince ne kadar yükselecek vs.



Uyku Takımı : Beşiklerin kenarına elyaflı korumalardan koymak gerekiyor. Bu nedenle ya nevresim + kenar koruma alacaksınız ya da direkt uyku seti alacaksınız. Ben setleri çok inceledim, hem fiyatları çok geldi hem de genellikle yorganı yorgan + nevresim şeklinde değil de desenli, baskılı yaptıkları için sevmedim. Yıkamak istediğimde illa komple yorganı mı yıkayacağım?
Hem fiyat bakımından uygun olduğu hem desenlerini çok beğendiğim için uyku takımını English Home'dan aldım. Kenar korumaların boyu da bizim beşiğe tam uyuyordu. Hem de herşeyi tek tek alıyorsunuz. Buradan nevresimi, kenar korumaları, yedek çarşaf ve yastık kılıfını aldık. Çarşafları lastikli aldım ama söyleyeyim takması çok zahmetli oluyor :)

Daha sonra yedek nevresim takımı arayışlarım sürerken Linens'te indirimde bir uyku seti buldum. Fiyat o kadar uygun geldi ki nevresim takımı yerine uyku seti almaya karar verdim. Linensin boyutları da bizim beşiğe tam uyuyor. Ayrıca bu esnada Taç ve Linens'in ortak ürünler dışında ayrı ürünleri de olduğunu ve kampanyalarının da farklı olduğunu öğrendim. Yani kampanyaları takip ederken ikisine ayrı ayrı bakın mutlaka.


Yorgan, Yastık : Bunları hiç araştırmadan, Yataş'tan aldık. Kendi kullandıklarımız da Yataş. Memnun olduğum için aynı marka olsun dedim.Yastığı zaten ilk üç ay hiç kullanmadım. Onun yerine yatağın baş tarafını altına bir battaniye koyarak hafifçe yükselttik. Böylece reflüyü engellemiş oluyoruz, yeterli oluyor.

Battaniye : Yaz bebeği olduğu için pek kafa yormamıştım. Ama bir tane tek kat penye battaniye almıştım internetten, Happy Moon marka. Çok memnun kaldım, ayrıca fiyatı da gayet iyiydi. Yumaşacık ve hafif olduğu için hep onu kullandım. Ayrıca çok sıcaklarda üstüne daha çok tülbent örttüm. Annemin diktiği pazen battaniyeleri koltuğun yada yatağın üzerine sermek için kullandım. Örgü battaniyeleri ise henüz hiç kullanmadım. Herşeyi emmeye çalıştığı için hala kullanmak istemiyorum :) Yalnız ufak boy bir battaniye de edinin, anakucağının üzerine örtmek için. Bizimkini yine annem örmüştü, yumuşak pamuklu bir ipten.

Dönence :   Bebeğin gelişimini desteklediğine inandığımdan dönencesi kesin olsun dedim ve bunu da uzun uzun araştırdım. Bebekler ilk zamanlarda siyah ve beyazı seçebildiğinden siyah-beyaz desenlerden oluşan dönenceler var. Bebeğin çok ilgisini çekiyormuş, kullananlar çok memnun. Ancak malesef henüz bizim ülkemizde yok.  İmkanınız olursa yurtdışından alabilir ya da birinden rica edip getirtebilirsiniz.

Madem bunları bulamıyoruz bari daha sonraki dönemlerde ilgisini çekebilecek canlı renklerden oluşan bir dönence olsun istedim. En azından kırmızı renk mutlaka olsun. Yok, yok, yok.. Gerçekten de dönence beğenebilmem çok uzun zamanımı aldı. Soft renkler tamam çok sevimli de bebeğin dikkatini çekemedikten sonra ne anladım. Neyse, en sonunda Mothercare mağazasında satılan ELC marka dönenceyi buldum. Arada bir internette de satıldığını gördüm.
 Gerçekten de özellikle kırmızı renk çok ilgisini çekiyor ve keyifle izliyor. Piyasada uzaktan kumandalı, projeksiyonlu vs modeller var. Bu elle kuruluyor ama biz çok sevdik.

Tuesday, September 17, 2013

Nereden Başlasak?


Bu yazıyla ilgilendiğinize göre öncelikle "Tebrikler!". Hem zorlu hem çok heyecanlı bir dönem başlıyor :) İnternette zaten çok sayıda blog var ancak "En iyisini, en doğrusunu ben bilirim" tavrı sanırım değişen hormon dengeleriyle beraber başlıyor. Ben naçizane tecrübelerimi paylaşayım dedim. Benden sonra bu yolda yürüyen arkadaşlarım en azından sıfırdan başlamamış olurlar. Bazen öyle şeyler takılıyor ki insanın aklına, bu konuda ne kadar cahil olduğunu fark ediyor insan. Eskilerin tecrübesi de bir yere kadar. Zira her şey eskisi gibi değil :) İmkanlar ve ihtiyaçlar çok farklı.

Bebek alışverişi elbette çok eğlenceli ama kontrolü elden bırakmamak gerek. Gerçekten ucu bucağı yok. Çok kısa süre kullanılacak, olmasa da olur diyebileceğimiz birçok şey var piyasada. İnsan bebeğini hiçbir şeyden mahrum etmemek istiyor elbette. Ama almadan önce bir kez daha düşünmek gerek, alacağım şey gerçekten bebek için bir ihtiyaç mı?.. Çok sevimli olduğu için yada kendi rahatımız için mi istiyoruz yoksa?

Alışverişe başladın mı diye sordukları zaman, "Zaten çok fazla şey almayı düşünmüyorum. Bi yatacak yeri olsun bi de araba alırız tamam" diyordum..:) Hiç de öyle olmuyormuş. 

Alışverişe başlamak için en uygun zamanı içgüdülerinizi dinleyerek seçebilirsiniz ama çok da geç kalmayın. Çünkü zaman ilerledikçe çabuk yorulmaya, ayakta durmakta zorlanmaya başlayacaksınız. Bel ağrıları, ayak ve bacaklardaki ödemler son haftalarda daha da artacak. Zamanınızı ona göre programlayın. Bir de her ay bebek mağazalarında ayrı bir ürün grubunda indirim olabiliyor. Bunları takip etmeye başlayın mutlaka. Biz özellikle Nisan ve Mayıs aylarında birçok kampanyayı yakaladık.

Öncelikle ihtiyaçları kategorilere ayıralım ki kolaylık olsun. Ben listemde bebek giysileri, yatak, banyo, araba gibi temel başlıklar hazırlamıştım. Burada da öyle devam edelim. Şimdiden kolay gelsin, keyfini çıkarın :)

Bebek Giysileri


Sanırım en zevkli bölüm bu. Ayrıca hiç bitmiyor. Bebek büyüdükçe devam ediyor :) Özellikle cinsiyet de belli olunca o minnacık sevimli giysiler "al beni" diye bağırmaya başlıyor.

En çok duyacağınız sözlerden biri "Abartma, çok çabuk büyüyorlar." olacak. Gerçekten de öyle. Öncelikle bedenlerden bahsedeyim. Bedenler "0-3 ay", "3-6 ay" gibi aralıklarla gidiyor, bunu bilmeyen yok gibi. Ama "new born", "tiny" gibi bedenler de varmış. "New born" adı üstünde yenidoğanlara uygun bir beden. Elbette doğum kilosuna ve kilo alma hızına göre farklılık gösterir ama bu bedendeki giysileri ortalama ilk 2 hafta giydirebiliyorsunuz. Bendekiler yepyeni kaldı. İlk zamanlardaki büyüme hızı baş döndürücü. Hastane çıkışı setlerini bu bedende hazırlıyorlar. O nedenle daha çok "0-3"e yönelmenizi tavsiye ederim. Baktınız alışverişe doyamıyorsunuz, bi kısmını da "3-6" alıverin. Zaten bebek çok küçükken çıkıp avm leri gezemeyeceksiniz.

Söylemeden geçmeyeyim; evet çok fazla giysi almayın ama unutmayın ki bebeklerin çok sık üstünü değiştirmek gerekiyor. Kusuyor, altını değiştirirken batıyor vs. Günde 3-4 kez değiştirebileceğinizi hesaba katın. 

En çok aklıma takılan da "zıbın" mı, "body" mi? peki altına ne giyecek? Yaz bebeği olacak, tek body yeter mi yoksa küçük bebekler üşür sıkı mı giydirmek gerekir gibi şeylerdi. Ben hiç zıbın almadım. Çünkü kucağa alıp koydukça kayacak, beli açılacak diye düşündüm. Ayrıca altına pantalon giydirmek gerekecek. Belini lastikli şeylerle sıkmak istemedim. Zaten göbeği düşene kadar ekstra dikkatli olmak gerek.

Yaz bebeği de olsa ilk günlerde anne karnından çıkıp çevre ısısına alışana kadar iyi giydirmek gerekiyor. Ben ilk günlerde patikli tulumlardan kullandım. İçine sıfır kollu body ve çorapla birlikte. Patikli tulum giydirsek bile ayrıca çorap giydirmek de gerekiyormuş.

Büyüdükçe sadece yarım kollu body ve çorap yetti. Hatta çok sıcaklarda askılı body de giydirdim. Dışarı çıkarken de şort tulumlar çok rahat oldu. Havalar soğudukça yine patikli tulumlara döndüm. Çünkü pantolonların beli rahatsız ediyor. Hem uyurken hem de gündüz ev içinde tulum gerçekten çok rahat bir seçenek.

Sıfır kollu body : Ben Amerika'dan indirimdeyken Carter's  marka almıştım. Çok yumuşak bir dokusu var, çok memnun kaldım.
Burada da mağazaları var ama biraz pahalı. İndirime girdiklerinde bile pahalı gelmişti bana. Daha sonra Mothercare sezon sonu indiriminden 5li paketli olanlardan aldım. Sezon sonu indirimlerini yakalarsanız fiyatlar gerçekten çok uygun oluyor. Ayrıca internetten uygun bulup aldıklarım da olmuştu. Kalite olarak onlardan da memnun kaldım. Fiyatlar konusunda bilgi sahibi olmak ve alışveriş yapmak için unnado ve butikbebe yi takip ediyorum. Tanesi 5-7 lira civarı ise kaçırmayın derim.

Yarım kollu body :  Bunları da hep 5li set şeklinde alıyorum. Mothercare ve Mamas&Papas indirime girdiğinde almıştım. Mamas&Papas e-bebek mağazalarında satılıyor. 


 Patikli tulum : Bunları hep Mothercare'den aldım. Hem renk ve desen olarak çok beğeniyorum hem de indirimde yakalayınca tanesi aşağı yukarı 12 liraya geldi. Daha ucuza hiç görmedim. Bebek alışverişinde indirim dönemlerini yakalamak çok iyi oluyor.
Şort tulum : Mamas&Papas'tan çok ucuz olmasa da çok beğendiğim için ikili olarak almıştım. Daha sonra Mothercare marka yine ikili hediye de geldi. Bir tane de Chicco'dan aldım. Hepsini tepe tepe kullandık.
Setler :  Yenidoğan için setler satılıyor bir de. Bunların içinde şapkası, eldiveni vs. oluyor. Ben iki set almıştım, gayet yeterli oldu. Setlerden birini Mamas&Papas' dan diğerini internetten uygun fiyata bulduğum Happy Moon diye bir markadan aldım.



Eldiven, Çorap, Önlük :  Eldiveni pek kullanmayacağımı düşündüğümden ayrıca almamıştım. Setlerin içinde var nasılsa, yeter diye düşünmüştüm. Hata etmişim :) İlk bir ay bebeğin tırnaklarını kesmeyi önermiyorlar. O nedenle bir ay boyunca sürekli kullandım. Üstelik sürekli düştüğü, kirlendiği için de en çok değiştirilen şey oluyor. Lastikleri de kolay deforme olabiliyor. Almayı ihmal etmeyin.

Çorap almıştım ama patikli tulumların içine de giydirmelisin denilince sayılarını arttırdım. Genelde mağazalarda pahalı, ben internetten almıştım. Dikkat edilmesi gereken nokta lastik kısımları. Sıkmayacak modelleri tercih edebilirsiniz.
Önlük, anne sütü verdiğimiz sürece gerekli değil aslında. Ama ben gaz sancısı için şurup verirken önlükleri de bolca kullandım.

Pantolon : Yaz bebeği olmasına rağmen üşüdüğü zaman giydirmek gerekebilir diye birkaç tane almıştım. Büyük süpermarketlerin bebek reyonlarından ve Hello Baby'den bulup almıştım. Yaz boyu gerek duymadım. Zaten havalar serinleyince de uzun tulumlardan giydirdim. Daha önce de söylediğim gibi pantolonların beli rahatsız ediyor.

Elbise, Şort, Tayt : Bunlar tamamen zevk için alınan şeyler :) Zevkinize, keyfinize kalmış. Sadece abartmayın. En fazla 1-2 kere giyebiliyor. Evde rahat etsin diye pek giydirmek istemiyor insan. Bir de hediye gelenler oluyor, sıra gelmiyor gerçekten.

Hırka, Yelek, Patik, Bere : Ben el örgüsü çok sevdiğim için hemen hemen hiç satın almadım. Aile büyükleri büyük bir keyifle ördü, ben de aynı şekilde giydireceğim :)